Haberblok

Atriyal Fibrilasyon hastalarının yaşam kalitesini arttıracak mobil uygulama geliştirecekler

25.02.2024
28

Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi İç Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Serap Özer’in yürütücülüğü yaptığı “Mobil Bireysel Atriyal Fibrilasyon Yönetim (m-BAFY) Programının Geliştirilmesi ve Etkinliğinin Değerlendirilmesi” başlıklı proje, Aliye Üster Vakfı Bilimsel Proje Destek Programı kapsamında desteklenmeye uygun bulundu.

REKLAM ALANI
Atriyal Fibrilasyon hastalarının yaşam kalitesini arttıracak mobil uygulama geliştirecekler

Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi İç Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Serap Özer’in yürütücülüğü yaptığı “Mobil Bireysel Atriyal Fibrilasyon Yönetim (m-BAFY) Programının Geliştirilmesi ve Etkinliğinin Değerlendirilmesi” başlıklı proje, Aliye Üster Vakfı Bilimsel Proje Destek Programı kapsamında desteklenmeye uygun bulundu. Proje ile dünya çapında en yaygın kalp ritim bozukluğu olan Atriyal Fibrilasyon’lu hastalara yönelik bir mobil uygulama geliştirilerek semptom yönetiminin sağlanması, tedaviye uyumun geliştirilmesi ve hastanın öz bakım ve yaşam kalitesinin arttırılması hedefleniyor.

Proje ekibini tebrik eden Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Multidisipliner araştırma ekibimizin Atriyal Fibrilasyon hastalığı olan bireylere yönelik geliştirdiği proje, Aliye Üster Vakfı Bilimsel Proje Destek Programınca destek görmeye uygun bulundu. Tam akredite araştırma üniversitemizde oluşturduğumuz bilim ekosistemi neticesinde üretilen projeler ulusal ve uluslararası projelerin programlarınca destek görmeye devam ediyor. Prof. Dr. Serap Özer hocamızı ve ekibini tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum” dedi.

REKLAM ALANI

“İnme ve kalp yetmezliği riskini artırıyor”

Projenin amacını anlatan Prof. Dr. Özer, “Atriyal fibrilasyon (AF), etkisiz atriyal kasılmaların neden olduğu kronik ve ilerleyici bir hastalıktır. Dünya çapında en yaygın kalp ritim bozukluğu olan AF’nin; küresel olarak yetişkin popülasyonun yüzde 2 ila 4’ünü etkilediği tahmin edilmektedir. Gelecekte AF prevelansının giderek artacağı da belirtilmektedir. AF kendi başına yaşamı tehdit edici bir hastalık olmasa da embolik olaylara bağlı, inme ve kalp yetersizliği riskini arttırmaktadır. AF’li hastalar günlük yaşam aktivitelerini ve yaşam kalitelerini negatif yönde etkileyen ciddi belirti ve bulgular yaşamaktadır. Hastalığa yönelik farkındalığın arttırılması ve ilaca uyum ile etkili semptom yönetimi sağlanabilmekte, buna bağlı yaşam kalitesinde de iyileşmeler olabilmektedir. AF’de etkisiz ilaç uyumu ile kanama, inme ve aritmik durumların sıklığında artış görülebilmektedir. Avrupa Kardiyoloji Derneği 2020 Kılavuzu, AF için sistematik, bütüncül bir yönetim yaklaşımı sağlayan entegre bakım yönetiminin önemini vurgulamaktadır. AF’li hastalarda özellikle komplikasyonların önlenmesi için bireyselleştirilmiş eğitim girişimlerinin öz yönetim davranışlarını iyileştirdiği tespit edilmiştir. Mobil uygulamalar da bu süreci destekleyen ve bireyi gereksinimine yönelik seçimler yapmaya yönlendiren yenilikçi eğitim araçlarındandır. Bu uygulamalar, hastaların sürece ilişkin farkındalıklarını arttırarak, hastalık yönteminde sorumluluk almayı teşvik etmektedir” dedi.

“Hastaların yaşam kalitesini artırmayı hedefliyoruz”

 Prof. Dr. Özer, “Hemşirelikte kanıta dayalı bakım yaklaşımlarının mobil sağlık uygulamalarına entegrasyonunun hasta bakımını iyileştirdiği bilinmektedir. Mevcut sınırlı sayıdaki çalışmalarda AF’li hastalarda klinik karar desteği, eğitim ve hasta katılım stratejilerini entegre eden mobil sağlık teknolojisinin bilgi, ilaç uyumu ve yaşam kalitesini iyileştirdiği belirtilmektedir. Hemşire liderliğinde web destekli entegre kronik bakım uygulamasının AF’li hastalarda yaşam kalitesi, bilgi düzeyi, ilaç uyumu, hasta memnuniyeti ve depresyon üzerinde olumlu etkileri olduğu da gösterilmiştir. Uluslararası literatürde AF’li hastalarda hemşire liderliğinde web tabanlı ve mobil bakım uygulaması gibi dijital yaklaşımların hastane yatışlarını azalttığı ve yaşam kalitesini artırdığı bazı çalışmalarda gösterilse de veriler yeterli düzeyde değildir.  Ülkemizde ise; AF’li hastalar üzerinde yapılan hemşirelik çalışmaları yok denecek kadar azdır. Mevcut çalışmalar da tanımlayıcı tiptedir. Değişen ve gelişen dünyada hemşirelerin girişimleri uygulama yöntemleri de değişmiş, dijital sağlık uygulamaları popüler hale gelmiştir. Fakat ülkemizde AF’li hastaların bireysel yönetimi için, kanıt temelli, etkinliği değerlendirilerek geliştirilen bir mobil uygulama bulunmamaktadır. Bu çalışma ile AF’li hastalara yönelik bir mobil bireysel yönetim uygulaması geliştirmek ve geliştirilen bu uygulamayla, semptom yönetimini sağlamak, tedaviye uyumu geliştirmek, öz bakım ve yaşam kalitesini arttırmak hedeflenmektedir” diye konuştu.

Prof. Dr. Serap Özer’in yürütücülüğünü yaptığı proje ekibinde; Ege Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü İç Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı Doktora Öğrencisi ve Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Söke Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Ameliyathane Hizmetleri Bölümü Öğr. Gör. Adile Ay, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Evrim Şimşek ve Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Yazılımı Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Özgün Yılmaz yer alıyor. 
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

haberblok

Etiketler:

REKLAM ALANI
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.